14 Kasım 2013 Perşembe

Yeldeğirmeni'nde E.T.

Bir kutlamadır tiyatro, bir karnaval... herkesin özgürce katılabildiği neşedir, umutlu ve mutlu bir cesarettir.

Ezilenlerin Tiyatrosu, Brezilya’daki diktatörlüğün en zalim olduğu dönemlerde gelişmeye başlamıştır. İlk biçimi Gazete Tiyatrosu olmakla birlikte  zamanla Forum Tiyatrosu, Görünmez Tiyatro, İmge Tiyatrosu gibi çeşitli değişik biçimler kazanmıştır. Augusto Boal tarafından geliştirilen bu tiyatro kuramı politik tiyatronun en yeni biçimi olarak ifade edilebilir. Boal, insanın bütün faaliyetleri gibi tiyatronun da politik olduğunu, sanat ve politika arasında bir ayrım yapılamayacağını iddia eder. Bu kuramla birlikteoyuncu ve seyirci arasındaki farklılaşma ortadan kalkmış, seyirci oyuncular hayat bulmuştur.Boal kuramını şöyle tarifler;

“Ezilenler Tiyatrosu, tiyatro pratiğini toplumsal ve kişisel sorunları kavramak ve onlara çözüm aramak için işlevli bir araca dönüştürerek, bu insani uğraşı korumak, geliştirmek ve yeniden şekillendirmek amacı güden, bir fiziksel alıştırmalar, estetik oyunlar, imge teknikleri ve özel doğaçlamalar sistemidir.

Ezilenlerin Tiyatrosu’nun üç ana dalı vardır; eğitsel, toplumsal ve terapötik.”

Dünyanın dört bir yanında eğitim, terapi, hapishane yaşamı, sağlık, politik protesto, yönetim ve yerel yönetim gibi birçok alan Ezilenlerin Tiyatrosu Uygulayıcıları tarafından ezilenden yana bir sorgulamaya alınmış ve değişimin kapıları açılmıştır.

Boal, “mutlu olmak için cesaretli olun” der. Don Kişot’taki cesaretimize tiyatro aracılığıyla siz de
 katılın….




afiş: josephine hempel